Son yıllarda kahve denince akla ilk gelen marka olan Starbucks, kahve molasını yeni bir boyuta taşıyor. Aslında bu bir yenilik değil, yine Starbucks tarafından yapılan yepyeni bir konsepti sınırların dışına taşıma.
Daha da açıklayıcı olmak gerekirse, geçtiğimiz aylarda ABD ve Kanada’da hizmet vermeye başlayan Starbucks Express mağazalarının Avrupa’daki ilk temsilcisi Londra’da açıldı. Özellikle de beyaz yakalı çalışanların vazgeçilmezi olan çeşit çeşit kahvelerin ve atıştırmalıkların en kısa sürede temin edilebileceği şubeler, diğer Starbucks mağazalarından farklı bir şekilde konumlandırılmış.
Peki farklı derken nasıl bir farklılık? Starbucks Express mağazaları, diğer tüm şubeler gibi dizayn edilse de mekan kullanımı açısından diğerlerinden ayrışıyor. Mesela, bildiğimiz Starbucks konforu bu dükkanlara daha az yansıtılmış ve oturmaya ayrılan alan minimuma indirgenmiş. Çünkü buradaki asıl amaç, insanların kahvelerini en hızlı şekilde alıp dükkandan ayrılabilmeleri. Bu yüzden de Starbucks’ın o geniş ve rahat oturma alanlarından feragat edilip, yürümek için ayrılan alanlar genişletilmiş.
Şubelerdeki yenilikler bununla da sınırlı tutulmamış. Menünün yine aynı kaldığı bu Express şubelerde, en ön planda tutulan şey, adından da anlaşılacağı üzere, hız. Bu yüzden de Mobil Sipariş ve Mobil Ödeme Sistemi devreye sokulmuş ve bekleme süresi en aza indirgenmiş.
Yani bir kahve tiryakisi, daha Starbucks’a gelmeden sipariş verip ödeme yapabilecek. Geldiği zaman da kahvesinin hazır olduğunu görüp sıra beklememenin verdiği mutluluk ile dükkandan ayrılabilecek.
Odağında tamamen müşteri deneyimi bulunan bu yenilikçi konseptin, önümüzdeki günlerde Avrupa’nın diğer şehirlerine de yayılacağı öngörülüyor. Belki geçerken bizim ülkemize de uğrar ve sıra beklemeden kahve alıp yola koyulmanın keyfini bizler de yaşayabiliriz.